Avrupa Yavru
Çürüklüğü
Dünyada en yaygın görülen hastalıklardan
biridir. Hastalığın etmeni en son yapılan sınıflandırmaya göre Melisococcus
pluton adında bir bakteridir. Hastalıkta diğer bazı (sekonder) bakteri türleri
de görülür ancak bunlar doğrudan hastalık oluşturmazlar fakat ölü larvanın
kokusu ve kıvamı üzerinde etkili olurlar.
Hastalığın Belirtisi
Hastalığın kendine özgü kokmuş et ya da balık
kokusunu andıran kokusu kovan açıldığında algılanabilir. Açık yavru döneminde
ölmüş larvalar koyu kahverengi ve siyaha yakın renktedir ve larvadaki renk
değişimi önemli bir belirtidir. Hastalığın çok şiddetli seyrettiği durumlarda
kapalı yavru gözlerinde de görülebilir. Ölmüş larva bir çöple çekildiğinde
Amerikan yavru çürüklüğünde görülen ipliksi uzama görülmez, kolayca petek
hücresinden çıkartılabilir. Genellikle, Amerikan yavru çürüklüğü kapalı yavrularda
görülürken Avrupa yavru çürüklüğü açık yavrularda görülür.
Mücadelesi
Amerikan yavru çürüklüğündeki uygulamanın
aksine şiddetli durumlar hariç, bu hastalıkta arıların ve yavru peteklerin
imhasına gerek yoktur. Koloninin ana arısı bir süre kovan içerisinde
kafeslenerek yumurta atması engellenir. Oxytetracycline, erythromycin veya
diğer antibiyotik uygulamaları ile tedavi edilebilir. Ancak, antibiyotik
kullanımı konusunda mutlak surette bir uzmanın görüş ve önerileri alınmalıdır.
Çünkü antibiyotikler belli aralıklarla, belli dozlarda ve belli bir süre için
kullanılması gereken maddelerdir. Aksi halde arı kolonisine, aile bütçesine ve
balın kalitesine zarar verilir. Antibiyotik verilen kovanın balı uzun bir süre
tüketilmemelidir. Örneğin bu sürenin oxytetracycline grubu için en az 8 hafta
olmasına karşın diğer antibiyotik grupları için 1 yıla kadar çıkabilir.
Arılıkta
kullanılan ekipman ve hastalıklı kolonilerin boş kovanları 50 lt suya 1 kg
soda veya 1/1'lik amonyum klorid
eriyiği ile dezenfekte edilmelidir.
Yavru Çürüklüğü
Hastalıklarından Korunma
Gerek Amerikan yavru çürüklüğü gerekse Avrupa
yavru çürüklüğü hastalıklarından korunmak için;
* Arılık her zaman temiz ve düzenli olmalıdır.
* Arı ve ana arı
satın alırken alımlar, sağlık belgesi veren ve güvenilir kurumlardan
yapılmalıdır.
* İkinci el
alet-ekipman alındığında bunlar dezenfekte ve sterilize edilmelidir.
* Amerikan yavru
çürüklüğü hastalığının bulaşmasını ve yayılmasını sağlayan bakteri sporları bal
içinde yıllarca yaşayabildiğinden arılar kaynağı belli olmayan ya da hastalık
geçirmiş arılıklardan elde edilen ballarla beslenmemelidir.
* Kaynağı belli
olmayan oğullar arılığa alınmamalıdır.
* Arılıkta
yağmacılığa meydan verilmemelidir. Kovanların yerleşme düzeni arıların yanlış
kovanlara girmelerini önleyecek şekilde olmalıdır. Bunun için kovanların uçuş
delikleri farklı yönlere bakmalı ve kovanlar arası mesafe 1-2 m'den az
olmamalıdır. Mümkünse bu mesafe artırılmalıdır.
* Koloniler
arasında petek alış-verişi yapılırken dikkatli davranılmalıdır.
* Mümkün olduğunca
eski petek kullanmaktan kaçınılmalıdır.
* Koloniler nektar
ve polen kaynağı yönünden zengin bölgelerde tutulmalı, hastalık riski bulunan
yerlere arı götürülmemelidir.
* Koloniler
sürekli kontrol edilmeli, hastalığın yayılmasını önleyen en etkili yolun erken
teşhis olduğu unutulmamalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder