27 Şubat 2013 Çarşamba

Kraliçe arı hakkında bilgiler


Kraliçe arı olarak da anılan ana arının en önemli görevi yumurtlamaktır. Ana arı kovandaki bütün birimlerin anası ve gerçek dişisidir. Döllenmiş yumurtadan çıkan ve diploid olan ana arı kovandaki arıların en irisidir. İşçi ve erkek arılardan uzun fakat erkek arıdan daha dardır. Diğer arılardan daha koyu renklidir. Kanatları boyuna göre biraz kısadır, vücudunu örtemez, karın kısmı uzundur ve yumurtlama mevsiminde daha da uzar. Arka ayaklarında polen sepeti bulunmaz. Eğri bir iğnesi vardır, insanları genellikle sokmaz, iğnesini rakip ana arılar için kullanır. Mum salgı bezleri yoktur. Yavruları besleyemez ve kendisi için besin hazırlayamaz, genç işçi arılar tarafından beslenir ve korunur. Gece gündüz özenle bakılır ve özel arı sütü verilir. Ana arının vücut uzunluğu 18-20 mm kadardır.
Kovan içerisinde iyi bir işbirliği vardır. Bu düzenin sağlanmasında ana arının rolü büyüktür. Ana arı ağız çevresindeki bezlerden bazı kokular salgılamaktadır, bunlara feromon adı veriyoruz. Bu feromonlardan 9-oxodec 2-enoic asid ve 9-hydroxodec 2-enoic asid “cinsel feromonlar” veya “toplanma feromonları” adıyla anılır. Bu feromonlar; işçi arıları cezbederek arı ailesini bir arada tutar, erkek arıyı cezbederek çiftleşmenin gerçekleşmesini sağlar, işçi arıların yeni ana arı veya yüksük üretmelerine engel olur, herhangi bir işçi arının yumurtlamasını engeller, kovana girebilecek yabancı arıların tanınmasını sağlar.
Ana arı çerçeve üzerinde ağır hareket eder fakat gerekirse hızlı da yürüyebilir. Yumurta bırakacağı gözler işçi arılar tarafından temizlenmiş ve cilalanmış olmalıdır. Ana arı yumurtlamadan önce başını petek gözüne sokar, gözün temiz olup olmadığını, yumurta bulunup bulunmadığını kontrol eder daha sonra karın kısmını petek gözüne sokarak 9-12 saniye içerisinde yumurtlar. Ana arı genellikle ortadaki peteklerin orta kısımlarına ve genellikle geceleri yumurtlar. İlkbahar ve yaz mevsiminde devamlı yumurtlar, yavru çıkarılması ve yumurta geliştirilmesi işleriyle uğraşmaz.
Yumurtalar petek gözlerine normal olarak birer tane konulur. 0.1 mm kalınlığında ve 1.5 mm boyunda sosis ya da beyaz iplik parçası şeklindedir. İlk gün dik, 2. gün biraz yatık ve 3. gün tamamen yatık durumdadır. İlk 3 gün arı sütü ile beslenir. Ana arı olacak yumurtalar 8. güne kadar arı sütüyle beslenmeye devam edilir. Yeterli arı sütü ile doldurulduktan sonra göz kapatılır. 16. günde ana arı çıkar.
Bir kovanda, kaybolan ana arı yerine yenisini üretmek, mevcut ana arıyı değiştirmek veya oğul elde etmek amacıyla ana arı yetiştirilir. Yeni çıkan ana arı önceleri ilgi görmez, hizmet kadrosu oluşuncaya kadar kendi kendine 3-4 gün bal yiyerek beslenir. Bu durumda ana arının karnı çekik ve kısa, kendisi küçüktür. Gözden çıkışını takip eden 3-5 gün içerisinde uçma talimlerine başlar, bu uçuşlar 10-30 dk sürer. Daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar.
Genç ana arılar hayatları boyunca sadece bir dönem çiftleşirler. Bu dönem 24 güne kadar uzayabilir. Gerçekte ana arıdaki çiftleşme arzusu 12-13. günden sonra azalır. Normal olarak 20. güne kadar çiftleşmeyen ana arılar damızlıkta kullanılmamalıdır. Genç ana arılar kovan dışında ve uçarken çiftleşirler, çiftleşme uçuşu 12-17 saatleri arasında olmakla birlikte genellikle saat 14-16 arasında yapılır. Bir çiftleşme süresi 5-30 dk sürer. Hava sıcaklığı 20 °C’nin üzerinde ve rüzgarsız olmalıdır. Çiftleşmek için bazen 16 km kadar yol aldıkları gözlenmiştir. Ana arılar genellikle iki kez çiftleşmektedirler. Ana arı çiftleşme döneminde 3-4 hatta 7-10 erkek arı ile çiftleşebilir. Çiftleşmeler genellikle birbirini izleyen günlerde olmaktadır. Fakat aynı gün içinde farklı saatlerde de yapılabilir. Çiftleşmeden sonra ana arının arkasında görülen erkeklik organı çiftleşmenin başarılı olduğuna işarettir. Kovana geri gelen ana arının çiftleşip çiftleşmediğini ana arının arkasındaki erkeklik organından anlayan işçi arılar ana arıyı hemen kabul ederler ve özel bir özen gösterirler.
Çiftleşmeden sonra spermanın spermatekaya ulaşması için geçen zaman ortalama 24 saattir. Çiftleşmesini tamamlayan ana arı 2-4 gün içinde yumurtlamaya başlar. Bu süre 1-8 gün arasında da değişebilir. Bir çiftleşmede sperma torbasına düşen sperma 3-4 yıl boyunca üretilecek yumurtaları döllemeye yeterlidir. Yeterli sperma depolayamayan ana arı 2. kez çiftleşmeye çıkmaktadır, ancak ana arı yumurtlamaya başladıktan sonra genellikle başka bir çiftleşme uçuşuna çıkmamaktadır. Ana arı 5-6 yaşına kadar yaşar, ancak 3 yaşına gelmiş bir ana arının sperma kesesindeki spermatozoitler azalacağı için dölsüz yumurta bırakmaya başlar ve dölsüz yumurtalardan erkek arılar çıkar. Sonuç olarak tüketici erkek arıların artması ve üretici işçi arıların azalması sonucu bal verimi düşer, işçi arı üretilmediği için kovan zayıflar, zayıf kovanlar kendilerini arı zararlıları ve hastalıklarına karşı koruyamaz, hastalıkların ve zararlıların diğer kovanlara bulaşmasına ve yağmacılığa neden olur, hatta ölür. Bu nedenle kovanın ana arısı 2 yılda bir değiştirilmeli yani gençleştirilmelidir. Kovanların sicil defterlerinin tutulması ana yaşını belirlemede en güvenilir yoldur. Ancak sicil defteri tutulmayan işletmelerde ana arının yaşını pratik olarak belirleyebilmek de mümkündür. Yaşlı ana arıların göğsündeki ve bilhassa sırtındaki kıllar dökülmüş, karnı sarkmış, hantallaşmış ve kanat uçları pürtükleşmiş olur. Petekler incelenerek de ana arının yaşı hakkında hüküm verilebilir. Yumurtalar peteklere gelişi güzel dağıtılmış veya bırakılmışsa, bir gözde birden fazla yumurta varsa, yavrulu gözlerden erkek arılar çıkıyorsa, yeterli miktarda işçi arı yumurtası bulunmuyorsa ana arı yaşlanmaya başlamıştır. Kovanın oğul çıkarmaya teşebbüs etmesi de ana arının yaşlanmasından kaynaklanabilir.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder