Arı ömrünün çok kısa oluşu,
doğadaki kaynakların zamanında ve en iyi şekilde değerlendirilmesini
gerektirir. Polen kaynaklarının bol olduğu ilkbahar aylarında koloni
gelişmesini tamamlayabilmeli, nektar akış döneminde de yeterli bal
toplayabilmelidir. Verimli ve kazançlı bir arıcılık için oluşması gereken bu
şartlar direkt olarak koloninin sahip olduğu ana arının genetik ve fiziksel
özelliklerine bağlıdır.
On binlerce işçi arı ve gerektiği
kadar erkek arı bulunan kolonide tek başına bulunan ana arı, koloninin bütün
gelişme ve verimliliğine yön verir. Bu nedenle ana arı yetiştiriciliği ve
kullanımı teknik arıcılıkta büyük önem taşır. Yetiştirilsin veya satın alınsın,
kolonide genç ve kaliteli ana arı bulundurulması ve bunun sonucunda güçlü
kolonilerle çalışılması ekonomik arıcılık için bir zorunluluktur.
Kraliçe arı olarak da anılan ana
arının en önemli görevi yumurtlamaktır. Ana arı kovandaki bütün birimlerin
anası ve gerçek dişisidir. Döllenmiş yumurtadan çıkan ve diploid olan ana arı
kovandaki arıların en irisidir. İşçi ve erkek arılardan uzun fakat erkek arıdan
daha dardır. Diğer arılardan daha koyu renklidir. Kanatları boyuna göre biraz
kısadır, vücudunu örtemez, karın kısmı uzundur ve yumurtlama mevsiminde daha da
uzar. Arka ayaklarında polen sepeti bulunmaz. Eğri bir iğnesi vardır, insanları
genellikle sokmaz, iğnesini rakip ana arılar için kullanır. Mum salgı bezleri
yoktur. Yavruları besleyemez ve kendisi için besin hazırlayamaz, genç işçi
arılar tarafından beslenir ve korunur. Gece gündüz özenle bakılır ve özel arı
sütü verilir. Ana arının vücut uzunluğu 18-20 mm kadardır.
Kovan içerisinde iyi bir
işbirliği vardır. Bu düzenin sağlanmasında ana arının rolü büyüktür. Ana arı
ağız çevresindeki bezlerden bazı kokular salgılamaktadır, bunlara feromon adı
veriyoruz. Bu feromonlardan 9-oxodec 2-enoic asid ve 9-hydroxodec 2-enoic asid
“cinsel feromonlar” veya “toplanma feromonları” adıyla anılır. Bu feromonlar; işçi
arıları cezbederek arı ailesini bir arada tutar, erkek arıyı cezbederek
çiftleşmenin gerçekleşmesini sağlar, işçi arıların yeni ana arı veya yüksük
üretmelerine engel olur, herhangi bir işçi arının yumurtlamasını engeller,
kovana girebilecek yabancı arıların tanınmasını sağlar.
Ana arı çerçeve üzerinde ağır
hareket eder fakat gerekirse hızlı da yürüyebilir. Yumurta bırakacağı gözler
işçi arılar tarafından temizlenmiş ve cilalanmış olmalıdır. Ana arı
yumurtlamadan önce başını petek gözüne sokar, gözün temiz olup olmadığını,
yumurta bulunup bulunmadığını kontrol eder daha sonra karın kısmını petek
gözüne sokarak 9-12 saniye içerisinde yumurtlar. Ana arı genellikle ortadaki
peteklerin orta kısımlarına ve genellikle geceleri yumurtlar. İlkbahar ve yaz
mevsiminde devamlı yumurtlar, yavru çıkarılması ve yumurta geliştirilmesi
işleriyle uğraşmaz.
Yumurtalar petek gözlerine normal
olarak birer tane konulur. 0.1 mm kalınlığında ve 1.5 mm boyunda sosis ya da
beyaz iplik parçası şeklindedir. İlk gün dik, 2. gün biraz yatık ve 3. gün
tamamen yatık durumdadır. İlk 3 gün arı sütü ile beslenir. Ana arı olacak
yumurtalar 8. güne kadar arı sütüyle beslenmeye devam edilir. Yeterli arı sütü
ile doldurulduktan sonra göz kapatılır. 16. günde ana arı çıkar.
Bir kovanda, kaybolan ana arı
yerine yenisini üretmek, mevcut ana arıyı değiştirmek veya oğul elde etmek
amacıyla ana arı yetiştirilir. Yeni çıkan ana arı önceleri ilgi görmez, hizmet
kadrosu oluşuncaya kadar kendi kendine 3-4 gün bal yiyerek beslenir. Bu durumda
ana arının karnı çekik ve kısa, kendisi küçüktür. Gözden çıkışını takip eden
3-5 gün içerisinde uçma talimlerine başlar, bu uçuşlar 10-30 dk sürer. Daha
sonra çiftleşme uçuşuna çıkar.
Genç ana arılar hayatları boyunca
sadece bir dönem çiftleşirler. Bu dönem 24 güne kadar uzayabilir. Gerçekte ana
arıdaki çiftleşme arzusu 12-13. günden sonra azalır. Normal olarak 20. güne
kadar çiftleşmeyen ana arılar damızlıkta kullanılmamalıdır. Genç ana arılar
kovan dışında ve uçarken çiftleşirler, çiftleşme uçuşu 12-17 saatleri arasında
olmakla birlikte genellikle saat 14-16 arasında yapılır. Bir çiftleşme süresi
5-30 dk sürer. Hava sıcaklığı 20 °C’nin üzerinde ve rüzgarsız olmalıdır.
Çiftleşmek için bazen 16 km kadar yol aldıkları gözlenmiştir. Ana arılar
genellikle iki kez çiftleşmektedirler. Ana arı çiftleşme döneminde 3-4 hatta
7-10 erkek arı ile çiftleşebilir. Çiftleşmeler genellikle birbirini izleyen
günlerde olmaktadır. Fakat aynı gün içinde farklı saatlerde de yapılabilir.
Çiftleşmeden sonra ana arının arkasında görülen erkeklik organı çiftleşmenin
başarılı olduğuna işarettir. Kovana geri gelen ana arının çiftleşip
çiftleşmediğini ana arının arkasındaki erkeklik organından anlayan işçi arılar
ana arıyı hemen kabul ederler ve özel bir özen gösterirler.
Çiftleşmeden sonra spermanın
spermatekaya ulaşması için geçen zaman ortalama 24 saattir. Çiftleşmesini
tamamlayan ana arı 2-4 gün içinde yumurtlamaya başlar. Bu süre 1-8 gün arasında
da değişebilir. Bir çiftleşmede sperma torbasına düşen sperma 3-4 yıl boyunca
üretilecek yumurtaları döllemeye yeterlidir. Yeterli sperma depolayamayan ana
arı 2. kez çiftleşmeye çıkmaktadır, ancak ana arı yumurtlamaya başladıktan
sonra genellikle başka bir çiftleşme uçuşuna çıkmamaktadır. Ana arı 5-6 yaşına
kadar yaşar, ancak 3 yaşına gelmiş bir ana arının sperma kesesindeki
spermatozoitler azalacağı için dölsüz yumurta bırakmaya başlar ve dölsüz
yumurtalardan erkek arılar çıkar. Sonuç olarak tüketici erkek arıların artması
ve üretici işçi arıların azalması sonucu bal verimi düşer, işçi arı üretilmediği
için kovan zayıflar, zayıf kovanlar kendilerini arı zararlıları ve
hastalıklarına karşı koruyamaz, hastalıkların ve zararlıların diğer kovanlara
bulaşmasına ve yağmacılığa neden olur, hatta ölür. Bu nedenle kovanın ana arısı
2 yılda bir değiştirilmeli yani gençleştirilmelidir. Kovanların sicil
defterlerinin tutulması ana yaşını belirlemede en güvenilir yoldur. Ancak sicil
defteri tutulmayan işletmelerde ana arının yaşını pratik olarak belirleyebilmek
de mümkündür. Yaşlı ana arıların göğsündeki ve bilhassa sırtındaki kıllar
dökülmüş, karnı sarkmış, hantallaşmış ve kanat uçları pürtükleşmiş olur.
Petekler incelenerek de ana arının yaşı hakkında hüküm verilebilir. Yumurtalar
peteklere gelişi güzel dağıtılmış veya bırakılmışsa, bir gözde birden fazla
yumurta varsa, yavrulu gözlerden erkek arılar çıkıyorsa, yeterli miktarda işçi
arı yumurtası bulunmuyorsa ana arı yaşlanmaya başlamıştır. Kovanın oğul
çıkarmaya teşebbüs etmesi de ana arının yaşlanmasından kaynaklanabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder